2 Ocak 2010 Cumartesi

Mevlana Altın Öğütler

Gönül O’nu ister, her şey bahane…
Başımı koyduğum her yerde, secde edilen O’ dur.
Dört köşe ve altı bucakta tapılan O’ dur.
Bağ- bahçe, gül- bülbül, sema, sevgili;
Bütün bunlar hep bahane; asıl maksat olan

O’dur. Sabır, gamdan kurtulmak için anahtardır.

İyiler gittiler. Güzel usul ve adetleri kaldı;
Kötü adamlardan da zulümler ve lanetler!

Can konağını aramadıysan, işi biliyorsun demektir:
NEYİ ARIYORSAN O’ SUN SEN.

ÖRT DE SENİN DE AYIBINI ÖRTSÜNLER…
Keseyle dağarcığın değeri altındandır.
İçinde altın olmayan keseyle dağarcığın ne kıymeti var.

Ne kutludur o kişi ki, yoldaşı haset değildir.

Altın ne oluyor, Can ne oluyor; İnci, Mercan danedir, bir sevgiliye harcanmadıktan, bir güzele feda edilmedikten sonra.
Hiddet ve Şehvet insanı şaşı yapar; Ruhu doğruluktan ayırır… Zalimlerin Zulmü de karanlık bir kuyudur.

Ben şu dünyada güzel huydan daha iyi bir haslet ve ehliyet görmedim.

Ayran kasem önümde oldukça, vallahi kimsenin balını düşünmem bile. Azıksızlık, ölümle kulağımı bursa bile,

HÜRRİYETİ KULLUĞA SATMAM BEN! * Oltaya et takanlar, bu işi cömertliğinden değil; balık avlamak için yaparlar.


Hayatta başarılı olmak için üç şey lazımdır: dikkat, intizam, ve çalışmak.

Cahil kimsenin yanında kitap gibi sessiz ol.

Resim, ressama pençe vurmaya kalkarsa, kendi saçını sakalını yolmuş olur.

Aç gözlüyü minnettar edemezsin; doymaz ki.

Ateşi daima su ile korkuturlar fakat suyu hiç ateşle korkutabilirler mi?

Bir insanın başkasının kusurunu görmesi ve onları ayıplaması gerçekte kendi kusurunu görmesi demektir.

Nefis üç köşeli bir dikendir. Ne tarafa koysan o tarafa batar.

Yapacağın işte nefsine danışmak ve ne derse aksini yapmak , olgunluktur.

Balığa denizden başkası azaptır.[1]


___________________________

1- Ziya Elitez, Mevlana’dan Altın Öğütler, 1. Baskı, Aralık, 2004.

Hiç yorum yok: